26 Nisan 2008 Cumartesi

çevreci turistlere duyurulur

Herşey dahil otellere gitmeniz durumunda hangi sistemin parçası olduğumuzu gösteren bir yazıdan alıntı... 26 Nisan 2008 tarihli Turizmde Bu Sabah sitesinden aldığım bu yazı Sn.İzzettin Yurtsever'e ait.
"... Bugünkü piyasa şartlarında uygulamayı tercih etmekte olduğumuz all inclusive konsepti gerçekten yorucu, yüksek tempolu, tüketimi furyaya dönüştürerek özendirdiği, oda kullanımında-masada-büfede tüm gün doldur boşaltın rutin yapıldığı, azalan kaynakların israfını hat safhaya çıkarttığı, bu kar marjları ile turizm hamallığı yapılıp tesislerin aşındırıldığı, otel restoranları ve lobby'lerinin yönetmeliklere göre yerden kazanmak için genişçe yapılmadığından oturma kapasitesinde hizmeti aksatan memnuniyeti ve kaliteyi düşüren bir görünüm ortaya koyması, personeli bitkin düşürdüğü, verilen hizmetin karşılığının alınmadığı, zerafet ve şahsileştirilmiş hizmetlerin yerine daha genel hizmetlerin verildiği, hijyene yoğun tüketim nedeniyle yetişilmediği, maliyetlerin aşağı çekilmek istenmesi sonucu sağlıklı gıdaların birinci derecede tercih edilmeyip bir dizi sorunların ortaya çıktığı,gıda güvenliğine yeterince dikkat edilemediği, kalifiye elemanın çalışmak istemediği, eğitimin yeterince yapılamadığı, standartların oluşturulamadığı, maaşların emek karşılığında artırılamadığı, artan balık talebini karşılamak için denizde kurulan balık çiftliklerin denizi kirletmelerine olumsuz katkıda bulunduğu, her yeni all inclusive uygulayan tesisin denizin kenarında kurulup en büyük sermayemiz olan denizin kirlenmesine olumsuz katkıda bulunduğu, tüm alanlarında toplu ve yoğun hizmet verilmesi nedeniyle enerjinin fazla tüketilmesi sonucu elektrik kesintilerine neden olduğu, aşırı yiyecek artığı çöplerden dolayı haşere ve sineklerin çoğalmasına ortam yarattığı, kalite sistemlerinin gerçek anlamda uygulanamadığı, tesisler dolsun diye ürünün ucuza satılması ile oluşturulan kitle talebinin destinasyonların alt yapı ve diğer yıpranma maliyetlerine neden olduğu, özellikle yiyecek-içecek de ayrıca enerji-su-kağıt-deterjan ve diğer israfların hat safhada olması sonucunda fiyata yansıtılmayan hizmetlerin karlılığı azalttığı, 5 yıldızlı bir otelde toplam harcamaların %30-35 inin yiyecek içeceğe gittiğini, 5 yıldızlı 200 odalı bir otelde yiyecek içecek ürünlerinin bir aylık tüketim miktarının orta boy bir ilçenin tüketimini geçtiğini, all inclusive de kişi başına 5 kğ yiyecek tüketilmekte olup bunun yaklaşık 1/3 ü çöpe gitmesine neden olduğu, bu rakamın Antalya'ya gelen turist sayısı ve ortalama gecelemesi ile çarpıldığında her bir yiyecek kaleminin milyon tonları geçmesine neden olduğu, artan her 1 litrelik atık yağın 1 milyon litre içme suyunu kirletmesine olumsuz katkıda bulunduğu, konseptin her yeni açılan tesiste daha fazla ücretsiz hizmet verme yarışına soktuğu, tüketici haklarının yeterince korunamadığı, reklamasyonları arttırdığı, turizmcileri konukseverlikten maliyet severliğe yönelttiği, kaçak yiyecek ve içecek ürünlerinin ve kalitesiz - güvencesiz ürünlerin cost nedeniyle tercih edildiği, obezeliği - et tüketimini ve dengesiz beslenmeyi özendirdiği, çocukların sağlıksız tüketici olmasına ortam hazırladığı, çevre ve sağlık koşullarını elverişsiz kıldığı, nefsin terbiye edilmesini zorlaştırdığı, tatilde yiyecek-içecekten kaynaklanan rahatsızlıkları artırdığı gibi yukarıda sıraladığım konularda hem turizmcilerde hem de toplumda rahatsızlıklar dile getirilmektedir. ..."

varın gerisini siz düşünün.

Hiç yorum yok: